Sayfalar

16 Eylül 2012

Soru-Cevap (Mim)

Şu mim'ler de olmasa bloga adım atmayacam ya neyse.. 6 sorudan oluşan mim'i Harmony şu yazısında paslamış bana.. Tekrar teşekkürlerimi iletiyor ve mim'e geçiyorum..

He bi de Burcu da şu yazısında mim'lemiş beni unutmuşum sori ;( Sana da teşekkür ediyorum canıms :)







Kendini Seviyor musun?

Ay bilmiyorum asdfghjfghj Çoğu zaman kendime çok gıcık olurum.. Sinirli ve agresif biriyim bu yüzden saçma sapan tepkiler verebiliyorum gereksiz şeylere.. İşte o zamanlar "napıyon olm?! kendine gel mal mısın?! gerzek yaa!" diye tripler atabiliyorum kendime.. Daha dün mesela arı soktu beni, boynumun arkasından böyle sırtımın oralar gibi üf neyse asdfghjkfghj İşte ben bi dellendim! Nasıl sinirliyim ama! Arıyı bulsam döveceğim o kadar sinirlenmişim :) Sorsan niye sinirlendin diye, bir şey diyemem.. Zaman zaman geliyorlar bana böyle.. Bir de bu sinirimin üstüne babamın hiçbir şey olmamış gibi "bir şey olmaz beni 32 kere soktu arı.. 32 kere" diye konuşup, düzenli aralıklarla bunu tekrar edince sinirimden ağladım :)

Kısacası kendimi pek sevmiyorum ha asdgfhjdfghj


Yapmaktan Hoşlandığın Şeyler?

Hmmm düşüneyim bi dakika asdfghdfgh Yani işte klasik, film-dizi izlemek, son bir yıldır elime doğru dürüst kitap almasam da kitap okumak, müzik dinlemek falan.. Bunların dışında gezmeyi severim sanırım.. Aslında hiç gezenti bir insan olamadım ama sanki şehir şehir ülke ülke dolaşırsam çok severmişim gibi geliyor bilmiyorum asdfghjfghj He mesela insanlarla dalga geçmeyi severim.. Uzaktan bakarım millete, arkadaşım yoksa bile yanımda kendi kendime iç sesimle konuşur gülerim, şizofrenlik var evet.. Çok seviyorum ha bunu.. "Allasen ne giymiş ya tipe bak" "he al sevgilini sar öyle kaçmasın bi yere gerzek seni" "o saçınla ne kadar da Müzeyyen Senar'sın ama" gibi sözlerle kendimi eğlendiririm (tam bir kezbanım).. Böyle de eğlenceli bir kişiliğim var kahrolmayayım :) Bir de bu aralar Twitter'ı seviyorum.. Muhabbetlerimiz hoşuma gidiyor, kafamı dağıtıyorum.. Yemek yemeği de çok severim ben.. Ama öylesine değil gerçekten severim.. Yemek yemek benim için bir zevk olmuştur her zaman.. O yüzden geçiştirmeyi hiç sevmem, her öğünüm tastamam olsun isterim.. Bir de masa düzeni.. Düzenli, güzel bir yemek masası çok şeydir benim için.. Ağrı ağır yemeğimi yemek, sohbet etmek falan severim bunları.. İvit bu kadar..


Hedeflerin Nelerdir?

Şu aralar en yakın hedefim, hayırlısıyla bir iş bulup çalışmak asdfghjk Para kazanmam lazım, öf çok planım var.. Daha tatilde Avrupa turu falan düşünüyorum, isteyen peşime takılsın asdfghjfghj Sonrasında DGS'yle aram iyi giderse iç mimarlık düşünüyorum, olmadı restorasyonda kaptırıp gideceğim.. O da olmadı para biriktirip yurt dışında okuyacağım.. O da mı olmadı, artık cami önleri falan bilmiyorum bakacağım bir şekilde asdfghjdfghj Tabi en son hedefim Kore'ye gitmek malum asdfghjfghj Gidemeden ölürsem hepinizin yakasına yapışır kötücül ruhum, bence yardım edin bana :)


Kendini Bir Cümleyle Anlatır Mısın?

Anlatılmam yaşanısdfghhdsadfghjhgfsdfgh


Nefret Ettiğin Şeyler Nelerdir?

Çok fazla var.. Bir şeyden hemen nefret edebilme kapasitem mevcut.. Zaten beni tanıyanlara göre benim bir şeyi sevebilmem çok zor ve nadir olur.. O yüzden Kore ve Koreliler kıymetinizi bilin cınlırım :) Mesela şu aralar taşınma işleri kafamı çok meşgul ediyor, nefret ediyorum.. İlerde bir gün zengin olursam (inşallah yareppim amin!) taşınmam gerektiğinde bavulumu alıp çıkacam "evin içindekiler fakirlere kalsın yazıklar" deyip kendimce iyiliğimi de yapacağım asdfghjasdf He bir de şu aralar ailecek belirsizlikler yaşıyoruz, nereye taşınalım napalım bilmem ne diye.. Belirsizliklerden de nefret ediyorum.. Yani kısacası rahatımı, huzurumu ne bozuyorsa hepsinden nefret ediyorum.. Bi gidin kaybolun ya nolur..


Favori Şarkıların, Kitapların, Filmlerin Nelerdir?

Favori şarkılarım.. Çok var du bakalım hepsini yazabilecek miyim.. One Of A Kind, That XX, Hallelujah, Knock Out, Go, Beautiful Hangover, Still Alive, Missing You, Thank You&You diye giden BB şarkıları.. SJ'in DayDream, Gulliver, Rockstar, Boom Boom, Bonamana, Superman, Don't Don, U (Burcu'nun deyişiyle bapçıgörl asdfghsdfg) şarkıları.. Of daha çok var da sıkıldım lan asdfghjfghj Ha ama Kyu'nun God Of War ost'si için söylediği şarkıyı da çok seviyorum.. Sonraaa I Am The Best, Shock, Lucifer, Separation Anxiety, Rebirth.. Ost'lerden BOF What Do I Do, Coffe Prince Ost'sinin çoğu ama özellikle Azure Ray - Across The Ocean, daha çok yazılacak ost var ama o da başka bir yazıya kalsın.. Türkçe şarkılar da vardı ama sıkıldım öf asdfghjdfgh

Favori filmlerim; Lotr üçlemesi, Geleceğe Dönüş serisi, Beetlejuice, City of Angels, The Crow 1-2 (zaten 3'te güzelim filmi mundar etmişlerdi.. Sarışın crow nerde görülmüş olm ya! 4.sünü izlemedim ama fragmanı yetti sağol canım), Devlerin Aşkı, Şekerpare şuan aklıma gelenler..

Favori kitaplarım; Şeker Portakalı, Uçurtma Avcısı, Harry Potter serisinin bir kısmı asdfghdfg Ateş Kadehi'ne kadar okudum napayım asdfghdfghj Tamam bu da bu kadar olsun başka aklıma gelmiyor, hay beni kültürsüz ya asdfghjdfgh


İlham Aldığın Kişiler

Yok.. Düşünüyorum ama cidden yok.. Ne öyle Gandhi, Einstein falan diyebilirim ne de yakın çevremden örnek verebilirim.. Kimse yeterince iyi değil şit! :( İşte hayatta istediğim bazı şeyler var, birkaçını buraya da yazdım zaten, onları yapabilmek istiyorum.. Bunun için bana ilham olabilecek birileri varsa seve seve kabul edebilirim asdfghjkdfgh


Death Note'u sen bulsaydın ne yapardın?

Bir kere "bu ne ola ki?" derdim, çünkü ne olduğunu gerçekten bilmiyorum :) HERKES ANİME İZLEMEMİŞ OLABİLİR! Neyse sakinim asdfghjdfghj Bunun bir ölüm listesi olduğunu farzederek yazıyorum o zaman.. Şöyle söyleyeyim, defter hemen bitmesin diye isimleri küçük küçük yazardım, hatta minnak bir boşluk kalmaması için çok büyük çaba harcardım.. Listem çok uzun evet :) He bi de yazdığım an ölüyorlarsa off şahane olur.. Elimi kana bulamadan geberir giderler oh lüküs hayat ya asdfghjsdfghj Ben öldüreceksem de hemen yapmazdım bu işi.. I Spit On Your Grave'deki kız gibi türlü işkence metotları uygulardım.. Nasıl doluyum bu konuda bilemezsiniz..



Evet bir mim'in de böylece sonuna geldik.. İsteyen alabilir bu mim'i.. Haydin görüşürük!


10 Eylül 2012

Mim: Silmeden

Yaklaşık 3 ay önce BunuSevdim'in şu yazısında mimlenmiştim.. Yazmak bugüne kısmetmiş.. Tembelliğimle hiçbir alakası yok hayır.. Konu silmeden aklına gelen her şeyi yazmakla alakalı.. Tabi ben şimdiye kırk kere silip yazdım orası ayrı.. Çünkü çok hata yapıyorum yazarken ve şuanda da yapıyorum, öff işte silip baştan yazmam lazım yoksa yazdıklarımdan hiçbir şey anlamazsınız.. Bu mim'in bir tek aklıma gelenleri yazmak kısmını yapabileceğim..


*Şuan başımda bir ağrı var, sol şakağımda böyle, etrafımda da sigara içiliyor, ağrının şiddeti de artıyor bu yüzden ama kafam çatlayana kadar ilaç içmeyeceğim yok.. Ki çatlayacak biliyorum :)


*Sezen Aksu diyorum, hiç sevmem o kadını.. Ağlak şarkılarına dayanamıyorum.. O bağırdıkça Çinliler dört bir yanımdan iğnelerle etime etime yumuluyorlar sanki.. Öyle bir işkence, öyle bir acı.. Bir de sanki herkes sevmek zorundaymış gibi davranılmıyor mu şu kadına.. Birine "Sezen Aksu'yu sevmiyorum" deyince, yüzünde "sen zaten müzikten ne anlarsın mal!" bakışı beliriyor.. He belki müzikten anlamıyorumdur gerçekten.. Hem Sezen Aksu'yu, hem Ebru Gündeş'i, hem de Sıla'yı bir arada dinleyen birinin benimkinden daha iyi müzik zevki vardır, bilemem..


*Geçenlerde komşumuzun balkonuna kuş düştü.. He böyle serçe kuşu var ya ondan.. İşte ben de hayvanları çok sevdiğimden, içim acıyarak aldım elime.. Gözlerini açıp kapıyor yavaş yavaş, öldü ölecek gibi.. Annem de sağolsun "uğraşma gidici bu" dedi tüm soğukkanlılığıyla.. Neyse ben buna su falan içirdim, eve götürdüm baktım debeleniyor oradan oraya.. Pat pat yürüyor, zıplıyor ama uçamıyor.. Yani uçuyordu ama duvara, dolaba çarpıp geri düşüyordu yazık.. İşte o an kanadı kırılmamış zedelenmiş dedim.. Neyse bir gece kaldı bizimle.. Ona bir kat havlu, bir kat panço ve üzerine de kağıt havlu sermek suretiyle (sıçarsa pançom heba olmasın diye) yatak yaptım.. Kuşu koydum üzerine, üstüne de şapkamı kapattım ki boğulsun.. Yok yok şapka delikliydi bir şey olmadı kuşa.. Her neyse sabah kalktım bir bakayım dedim anaaa yerinde yok! Anneme seslendim "kuş yooğğğkkkk!!" diye, tam o anda kuşun çırpınma sesleri geldi.. Meğer dolapların arkasına saklanmış.. İşte o oldu bu oldu derken, uçuş kabiliyetlerini tekrar kazandığını farkettim ve kapıyı açtım o da uçup gitti.. Bir teşekkür bile etmedi vefasız! Neyse ben bunları abime anlatırken, "keşke bir yerini boyasaydım iz bıraksaydım, hiç olmazsa gördüğümde tanırdım" dedim.. Abim de tüm ciddiyetiyle "o zaman seni hiç unutmazdı" dedi.. Ben de anlamış gibi başımı salladım ama yok yani hiçbir şey anlamamıştım.. Derken "çünkü iz bırakanlar unutulmaz" dedi.. Ben mavi ekran verdim.. Bayılmışım falan, zor kendime getirdiler..


*Birini sevmiyorsanız lütfen söyleyiniz.. Veya belli ediniz, ikiyüzlülüğün lüzumu yok.. Gerçekten.. Etrafımda böyle insanlar yığınla, bir de bunlar yetmezmiş gibi Twitter'da da bolca rastlıyorum böylelerine, ziyansınız yeminle.. Beni sevmiyor musun mesela, açık ol.. Takip etme mesela.. Peşine düşüp de "seğğğnnn seeğğğnnn!!! beni benii şizonu nasıl bırakıp gidersiğğnn!" demem valla.. Normal hayatımda benimle muhabbetini kesen tiplerin peşine düşmemişim, Twitter'da Facebook'ta mı yapacağım allasen ya?


*10 yaşında mıyım neyim.. Bulunduğumuz ilçeden şehre taşınacağız.. Ve ben sınıfımdan ve evimden ayrılmayı nasıl depresif bir şey bulmuşsam artık, evimizin karşısındaki bakkala gidip Yılmaz Morgül kaseti almıştım.. Albüm de şuydu sanırım:

Neyse aldım albümü, "ohh teybimiz de var nassıııl da dinleyeceğim ehi ehi" diyorum falan.. Hülyalardayım böyle.. Kasetin ambalajını falan açmışım, bir Yılmaz Morgül'e bakıyorum bir sarılıyorum falan.. Tip de şu ha! Şuna sarılıyorum! Babam gördü halimi "o kaseti götür geri ver" dedi.. Hayır hiç sorgulamıyorsun noldu bu kıza da böyle travmatik bir şey yaşıyor diye.. Benim çocuğum Ajdar albümüyle aşk yaşasa, seni ben doğurmuş olamam, bir yanlışlık var diye analık testi falan yaptırırım.. Bu karşılaştırma da ağır mı oldu ne? Yani sonuçta adam yıllarını Türk Sanat Müziğine vermiş bir sanasdfghjsdfgh

Babamın tehditvari bakışlarıyla götürüp geri vermiştim de çok büyük bir yanlışın eşiğinden dönmüştüm.. 5 tl mıydı neydi kaset ha! Hiç de unutmam! Ha niye Yılmaz Morgül, başka adam mı yoktu albümünü alacak diye sorarsanız bir cevap veremem.. TRAVMA YAŞIYORDUM DİYORUM!


*Şu Gangnam Style'dan da fenalık geldi he.. Tamam izledik, dinledik, sevdik veya sevmedik bitti gitti.. Uzatmasanız artık? Bir işin de şeyini çıkarmasanız mı acaba? Bıktırmasanız mı? Öeehhh!!


*Bir aralar Burcu'ya da söylemiştim, bir film var aklımda tee çocukken izlemiştim.. Herhalde Yılmaz Morgül albümü alışımla aynı zamana denk geliyor bilmiyorum.. ÇOCUKLUĞUM HİÇ DE KOLAY GEÇMEDİ! Neyse bir aile var, bunlar aslında böcek.. İnsan görünümlü böcekler.. Aklımda karıncalar diye kalmışlar ama sonradan "yok yok sinekti bunlar" dedim ve gıgıllamamla birlikte benimle beraber arayan Türk ve yabancı kardeşlerimi gördüm duygulandım.. Galiba sinek de değil böceklermiş.. Üf neyse en sonunda adını öğrendim Meet The Applegates'miş.. Nasıl mide bulandırıcı bir film öf şimdi bir bakayım dedim kusacaktım.. Özellikle aklımda kalan sahne bunların sabah, öğle, akşam şekerli çikolatalı şeyler yemesiydi.. "Nasıl yiyorlar la onları? Mideleri bulanmıyor mu?" falan diye düşünmüştüm hatırlıyorum.. Hayır mallığa bak, adamlar böcek lan tek besinleri bunlar zaten.. Filmde kız hamile kalıp böcek falan doğuruyor bunlar midemi bulandırmamış da yemek sahnesi bulandırmış.. Merak eden olursa diye yemek sahnesi.. Afişte gördüğünüz köpeğin adı da Bug'dı bu arada.. O da böcek miydi hatırlamıyorum ama zekaya bakın ya canlarım :)



Bu yazıyı söz verdiğim gibi Harmony'e paslıyorum.. Başka yapmamış olan varsa kendini mimleyebilir efenim..